Yapay zekanın hızla gelişmesi ve endüstriyel uygulamalarda yaygınlaşmasıyla birlikte seslendirme sanatçıları da hareketli bir döneme girdi.
Yapay zeka tabanlı seslendirme teknolojileri, insan sesini taklit edebilen ve oldukça gerçekçi sesler üretebilen modelleri ile klasik seslendirme sanatçıları için önemli bir işsizlik tehdidi oluşturmaktadır.
Yapay zeka tabanlı seslendirme sistemleri metin tabanlı bir girdi aldığında bu metni insan sesine çok yakın bir biçimde konuşmaya dönüştürebiliyor.
Yapay zekaya yöneldi
Bu teknolojinin yüksek kaliteli ses performansı ve insan sesinden neredeyse ayırt edilemez olması, ses içeriği üretiminin birçok departmanda yapay zekaya yönlendirilmesine olanak tanıyor.
Bu, özellikle radyo ve televizyon reklamları, animasyon filmler, sesli kitaplar, sanal asistanlar ve diğer sesli içeriklerin oluşturulmasında uzmanlaşmış seslendirme sanatçıları arasında bir endişe nedenidir.
Geleneksel olarak seslendirme sanatçıları, metinleri canlandırmak ve dinleyiciye otantik bir deneyim sağlamak için insan sesinin ton, vurgu ve duygu aktarımı gibi doğal özelliklerini ustaca kullanmışlardır.
Ancak yapay zeka tabanlı seslendirme teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte birçok firma bu teknolojilere yönelmekte ve insanları işten çıkararak maliyetleri düşürmeyi hedeflemektedir.
Seslendirme sanatçıları sendikaları ve meslek kuruluşları bu duruma karşı çıkıyor ve yapay zeka tabanlı seslendirme teknolojilerinin tamamen insanların yerini almasının önüne geçilmesini talep ediyor.
Seslendirme sanatçıları grevde
Hollywood’daki grev seslendirme sanatçılarına da sıçradı. Sanatçılar, son dönemde gündem olan yapay zeka seslendirmenin işlerini kaybetmelerine neden olacağını düşünüyor.
God of War: Ragnarok’un seslendirme sanatçılarından Linsay Rousseau ve Call of Duty serisinde seslendiren Zeke Alton’un katıldığı bir panelde açıklamalarda bulunan seslendirme sanatçıları, yapay zeka yetenekleri nedeniyle seslerinin kontrolünü tamamen kaybettiklerini söylediler.
ABD Ulusal Ses Sanatçıları Birliği’nin (NAVA) lideri Tim Friedlander, yapay zeka araçlarının eskisi kadar yaygın olmasa da şimdiden binlerce içeriğe telif hakkı maddeleri koyduklarını söyledi.
Seslendirme sanatçıları ve yapay zeka geliştiricileri arasındaki diyalog ve işbirliği, bu iki alanın bir arada var olmasının ve insan emeğinin maliyetinden tasarruf etmesinin bir yolunu bulmaya değer.
Belki de insanlığın yaratıcılığını ve sanatsal dokunuşunu gerektiren içeriklerde, seslendirme sanatçıları teknolojik gelişmelerin yarattığı iş kolaylıklarından yararlanarak daha etkin ve verimli çalışma imkanları elde edebilirler.
Sonuç olarak yapay zekanın seslendirme alanında yarattığı işsizlik korkusu, teknolojinin toplumsal etkileri hakkında daha kapsamlı bir tartışmayı beraberinde getiriyor.
