Haber

STK’lar HDP davasına ilişkin görüşlerini bildirdi

Aralarında Türkiye İnsan Hakları Dava Projesi’nin (TLSP) de bulunduğu 10 uluslararası ve yerel sivil toplum kuruluşu (STK), HDP’nin kapatılması için açılan davayla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne üçüncü taraf görüşü sundu. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) göre görüş bildirdiklerine işaret eden STK’lar, TBMM’deki en büyük ikinci muhalefet partisinin milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi tasfiye edilmeye çalışıldığına dikkat çekti.

Anayasa Mahkemesi’nin 56 milletvekili bulunan HDP’nin kapatılmasını ve 451 siyasetçi ve parti üyesinin 5 yıl süreyle siyasetten men edilmesini talep ettiğine dikkat çeken STK’lar, siyasi partilerin keyfi olarak kapatılmasının çok sayıda hak ihlaline yol açtığını kaydetti. Haklar.

“Parti kapatmak hak ihlaline neden olur”

STK’ların sunumuna ilişkin açıklama yapan TLSP’den Philip Leach, “Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nde HDP’nin kapatılma ihtimaline ilişkin açılan dava, mahkemenin uluslararası hukuka ve demokratik normlara uyup uymadığına ilişkin temel bir sınavdır. Kapatma” dedi. Zorlayıcı sebepleri olmayan bir siyasi parti çok sayıda hak ihlaline neden olur ve bu aynı zamanda demokrasiye de saldırıdır” dedi.

STK’lar, kendi görüşlerine göre, AİHM’de Kürtlerin haklarını savunan taraflarla ilgili davalarda, mahkemenin Kürt dilinin haklarını barışçıl bir şekilde savunmanın veya Kürt kimliğinin tanınmasının kendi içinde temel ilkelere aykırı olmadığına karar verdiğini vurguladı. demokrasiye aykırı olduğu ve bir siyasi partinin kapatılmasının örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiği. AİHM’nin birçok durumda siyasi partilerin kapatılmasının “acil toplumsal bir ihtiyacı” karşıladığının söylenemeyeceğine karar verdiğine de dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, “Bir siyasi partinin kapatılması için alınacak olağanüstü bir tedbir, demokratik toplum anlayışının doğasında var olan çoğulculuğu bastırmaya ve siyasi tartışma özgürlüğünü kısıtlamaya hizmet eder” dedi.

HDP’ye açılan davanın arka planı

Anayasa Mahkemesi’ndeki dava, 7 Haziran 2021 tarihli 834 sayfalık iddianameye dayanıyor. İddianamede, HDP’nin faaliyetlerinin yasa dışı silahlanmış Kürdistan İşçi Partisi/Kürdistan Topluluklar Birliği’nin (PKK/KCK) amaçları doğrultusunda yürütüldüğü iddia ediliyor. . İddianameye göre PKK/KCK ile HDP’nin faaliyetleri arasında “organik” bir bağ var. “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı” olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 68/4 maddesinde yer aldığı bölücülüğü destekler. Siyasi Partiler Kanunu hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülen iddianamede parti üyeleri ve astları, bu nitelikteki suçların işlenmesine katılmak, onları bu tür suçları işlemeye teşvik etmek veya bu suçları ve bu suçları işleyenleri övmekle suçlanıyor. .

5 Ocak’ta Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın partinin meclisteki siyasi parti gruplarının almaya hak kazandığı hazine desteğini içeren banka hesaplarına geçici bloke konulmasına ilişkin talebini kabul etti. 10 Ocak’ta Başsavcı, parti aleyhindeki davayla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nde bir konuşma yapacak. HDP’nin, Başsavcı’nın açıklamalarına karşı ileriki bir tarihe kadar savunmasını yapmasının ardından mahkeme, müzakere için toplanarak nihai kararını verecek.

DW / HS,ET

cinarhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu